bugün
yenile
    1. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      insanı gerçekten garip hissettiren bir ruh hali/eylem. fon müziğimiz şu olsun. ailemin yanından ilk ayrıldığımda 17 yaşındaydım. üniversite için başka bir şehir gidip orada varlığıma devam edecektim. hiç unutmam, sınav öncesi nasıl tercih yaptığımı. elime türkiye haritasını alıp turistik şehirleri tek tek işaretledim. büyük şehirlerden uzak durdum açıkçası. yalnız, sınav sonucu bir açıklandı, apışıp kaldım. denizli gelmişti. otobüs yolculuğuyla denizli'ye varıp kayıt işlemlerimi hallettikten sonra babamla geri döndüm ankara'ya. ankara'ya döndüğümüz gece babamla annemin konuşmasına tanık olmuştum. annem diyor ki, "iyi oldu oğlan için." babam da "he ya" diyordu. "iyi oldu. tabii..." araya sessizlik giriyor burada. sonra babam iç çekip ekliyor; "oğlanı elimizle cehenneme koyduk, geldik." ben o vakitler babamın algıladığı gibi algılıyorum bu cehennemi. üniversitedeki özgürlük ve özgürlüğün bilinçsiz, toy bir kişide yaratacağı serkeşlik. oysa sonradan belli oluyor işin rengi. okula gittiğim ilk gün hatta. hiçbir şekilde içime sinmeyen bir kampüs ve asla bitmeyeceğini hissettiğim okul. o yaz tatilinde gittim sadece ailemin yanına. onun dışında bir daha da gitmedim. yaz okuluna kaldım dediğimde annem seviniyordu, "bakın benim oğlum ne çalışkan, yazın bile okuyor" diye. komşular da yaz okulu muhabbetini bilmediğinden kimse uyandırmıyordu. abimle aynı dönem üniversite okuyoruz ama. o da başka bir şehirde beden eğitimi öğretmenliği okuyor. o da uyandırmıyor ama annemleri. gençliğimi yaşayayım ya da gerçekten özgür olayım diye. bilmiyorum açıkçası, nedeninin ne olduğunu. sonra döndüm ailemin yanına. ilk etapta türk dizilerinden beter bir trajedi yaşandı salonun ortasında. orayı geç, sonrası daha önemli. ilk hafta kahvaltım hazırlanıyor, babam harçlığımı bırakıp gidiyor, annemse her gün elbiselerimi yıkayıp evden adımımı dışarı atsam "aman oğlum dikkat et" deyip beni uyarıyor. ki o zamanlar okulum bitmemiş daha. alttan 2-3 dersim var. bilerek uzatıyorum ama. bitirdiğim an kulağımdan tutup götürecekler askere. eee, ne de olsa her türk asker doğar! neyse işte, kahvaltım her sabah hazır, harçlığım cebimde.. ama öyle bir yorulmuşum ki o koca 6-7 yıl boyunca. bana müthiş geliyor bu durum. annemle beraber oturup mahmut tuncer şov izliyorum. ezo gelin dizisinde burnumu çekip hüzünleniyorum. bir gün bir baktım kendime, ciddi ciddi annemin yaptığı her şeyi yapıyorum. babamla kolkola uzun yürüyüşlere gidiyorum. o yürüyüşlerde, 33 yaşında vefat eden amcamın oğluyla ilgili konuşuyoruz. muhabbetimizin tek konusu o. mezarlığa varıyor her yürüyüşümüz. babama hissettirmesem de ölümü ciddiye alıyorum o zamanlar. babam da beni kırmayıp hep anlatıyor. bir gün o güzel adamın çocukluğundan bahsetmesini istiyorum, bir gün aralarında geçmiş olabilecek her hangi özel bir şeyden. anlatıyor babam. hiç sıkılmadan. bir gün," biliyo musun, rüyamda gördüm erdal abini" diyor. heyecanlanıyorum. ve hemen soruyorum: "nasıl gördün? anlatsana baba." o da kırmıyor beni. " ölümünden bi kaç ay sonraydı sanırım. bi akşam uyumadan önce, allahım erdal'ımı bana göster dedim. işte o gece gördüm. tüm ölülerin toplandığı bi yerdeyiz. dediler ki birazdan bir konuşmacı gelip nasıl insan olunur diye bi konuşma yapacak. zaman geçti, bi baktım bizim erdal geldi. çıktı kürsüye. sadece millete bakıp gülümsedi. sonra çekti gitti." mutlu mu olmalıyım? ya da mutsuz? hiçbir fikrim yok. ki o yaşıma kadar bir kere konuşma şansım olmuş o güzel adamla. ancak öyle bir özlem ki içimdeki. o günün akşamında ben de dua ediyorum allah'a. "allahım" diyorum. "lütfen erdal abimi bana da göster." ve görüyorum, bir alışveriş merkezinde bir şeyler alıyoruz. tam alışveriş merkezinden çıktığımızda "ben gidiyorum, hadi eyvallah" diyor. "abi" diyorum, "ben de gelmek istiyorum." "yok" diyor, "sen kal. benim tek dönmem lazım. gideceğim yer sana göre değil." ertesi gün rüyamı babama anlattığımda babam, "ömrün uzamış" diyor. "iyi" diyorum, "uzasın uzayacağı kadar. nereye kadar uzayacaksa artık." o ara annem kalkıp salonun penceresini kapatıyor. ki annemin boş zamanlarda en çok yaptığı şey bu. eve geri dönüşümün nereden baksan en aşağı birinci ayı olmuş, annem günde 100 defa benim açtığım pencereleri kapatıyor. bahanesi de "soğuk alıp hastalanmayayım." iyi de yazın ortasındayız. annem-babam pencereleri kapatıyor, içeride boncuk boncuk terliyoruz. bir gün yine bunlar pencereleri kapadığında sırf ipneliğine kalkıp bir ayağımı pencereden sarkıtıyorum: " bi daha bu pencereler kapanmayacak. yoksa atlarım." annem çığlığı basıp babam koşa koşa yanıma geliyor. aşağı iniyorum pencereden. sonra hiç kapanmadı pencereler. hatta diğer kapalı olanlar da açıldı. ben de bir akşam üstü maçtan gelmiştim. soğuk kapıp hasta oldum. yazın ortasında nezle. tepemizde güneş, cayır cayır yakıyor her yeri. ben evde battaniyeye sarılmış, donuyorum. atlattık bu lüzumsuz hastalığı da. sonra br sabah babam gelip "kalk abdest al" dedi. "hayrola" dedim. "hayrolası mı var eşşeğinçocuu" dedi. "bugün cuma. alnın secde görsün bi." kalktım babamla abdest alıp koyuldum yola. yola koyulduk, götürdü camiye. vardık camiye. ön koltuklardan yer kaptık. her gelen yaşlı beni omzumdan geriye ite ite en son bi baktım caminin dışına çıkıp en arka safta yer tutuyorum. yer tutuyorum da o vakitler yine saçım-başım uzun. hafif kirli sakal. mahallede kesik attığımız tüm güzel kızlar beni cuma namazında en arka safta dizleri kırmış, bağdaş yaparken görüyor. işte o vakitten sonra her şey boş. istersen vendetta'dan beter devrim yap, etkileyemen o kızları. babamın yüzünden gitti façamız. namazımızı kıldık. geri döndük. ben baktım bana karşı planlar başladı, annemin kız arayışları, babamınsa iş. bir sabah kaçtım evden. şaka şaka, kaçmadım. bir sabah kahvaltısında "gitmeliyim" dedim. bir anda yutkunmalar durdu. her ikisinin gözleri gözlerimde. bir daha dönmeyeceğimi sanıyorlar sanırım. ki 6-7 yıl sonra geri dönmüşüm. "geleceğim" dedim. "söz. ama ne zaman geleceğimi bilmiyorum. hem daha vermem gereken bir kaç ders var. iş yerimi de öylece bırakıp geldim. para kazanmam lazım." "senin para kazanmanı isteyen kim sıpa" dedi babam. annem de geç kalmadı. "gitme be oğlum. bizim emekli maaşlarımız yeter." boğazım düğümlendi. hayatımda kendimi hiç o zamanki kadar çaresiz hissetmemiştim. geri çekildim sofradan. dışarı çıktım. o uzun yürüyüşlerde babamla yaptığımız gibi yola koyuldum. ve mezarlığa gittim. erdal abimin mezarının başucunda dikildim. öyle canım yanıyordu ki, o an o mezar açılsaydı da keşke uzansaydım yanına. sırtımı göğsüne dayasaydım abimin. kalsaydım öylece yanında. çıkmasaydım sonsuza kadar oradan. bir anda içim ürperdi. yaklaşık 3-4 yıldır o insanın o mezarda durduğunu anımsadım. korktum. gerçek bir korku. koşa koşa şehre gelip hemen biletimi kestim. ertesi gün anneme ve babama sarıldığımda annemin gözyaşlarını görüyordum da babamınkiler her zaman olduğu gibi yine içine akıyordu.
      0yanlarında mısın yoksa hala şehir dışında mı ? - hasbelkader 07.03.2016 04:43:42 |#3309526
      0ayrıyız. - madridli bela 07.03.2016 04:47:52 |#2933550
    2. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      evde sürekli sizi eleştirmek için açık arayan biri varsa gerçekten zor. kendi odama çekildiğimde bile rahat yok. yaşadığım olaylardan olabildiğimce az pişmanlık duymak için çabalıyorum ama şehir dışında okumamak beni pişman eden bir şey. 20 yaşında birey olmuş birisi normal şartlarda kendi fikirleriyle hareket etmelidir ama evde sürekli sizi kısıtlayan biri varken bu mümkün olmuyor.
    3. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      en sevdiğim olaydır. her anında desteklerini hissedersin. karnın acıkır anneeeğğ dersin paran biter babacım dersin.
    4. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      belli bir zamandan sonra çok zor olan bişiy. ve bunun kesinlikle aileyi sevmeme saymama gibi bir sebebi yok. insan sadece bi yerden sonra uyumsuzluk hissediyor, en azından benim için bu şekilde.
      0uyumsuzluk içindeki uyum en güzel uyumdur. yarın geç olabilir. hazır fırsatın varken dört elle sarıl onlara. - dolunaaay 18.05.2017 19:29:55 |#3470469
    5. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      odada üzerimi değiştirirken yatağıma uzun uzadıya bakarken geldim kendime. kimimizin eğitim, kimimizin askerlik, kimimizinse hayat şartları yüzünden uzak kaldığımız ailemizin evindeki yataklarımız... kendinizi 5 yıl sonra nerde görüyorsunuz sorusuna şu sıralar bu yatakta görmüyorum diyorum. i̇ş güç belki de evlilik derken bir daha gelip o sorumluluk olmadan yayıla yayıla yattığımız yatağa yatamayacağız. bir odada 4 kardeş kaldığımız zamandaki huzuru, tek başımıza kaldığımız o koca evlerde bulamayacağız belki de. geleceğe kaygılı geçmişe pişmanlıkla bakmak yerine bugünün tadını çıkarmamız dileğiyle. yanınızda ailenizden kim olursa olsun o yatağın değerini her zaman bilmemiz dileğiyle... i̇yi günler, yani şimdilik.
      1bu kadar güzel anlatılırdı. - dolunaaay 18.05.2017 19:28:15 |#3470492
      0eyvallah meslektaşım - cokdaseyyapmamaklazim 19.05.2017 01:07:29 |#3473422
    6. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      belli bir yaştan sonra olmuyor arkadaşlar ne yapsanız olmuyor.
    7. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      7 yıldır uzak olduğum eylem. bir daha da yapamam zaten.
    8. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ayrilinca kiymetini anlanan şey
    9. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      küçükken her şey daha kolaydı çünkü onlar yetiştirmişti seni onlar gibi düşünüyor onlar gibi yaşıyordun ama büyüdükçe öğrenip kendince bilinçlendikçe onlarla yaşamak o kadar zor oluyor ki.
    10. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ne olursa olsun yasayacak bir ailem var. 4 ay once bir arkadasimin annesi oldu babasi memlekete gitti bi aile kavrami kalmadi bugun de bir arkadasimin daha annesinin vefat haberini aldim allah yokluklarini gostermesin
    11. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Söylenecek çok şey variken, söyleyecek mecalin olmaması..
    12. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      mesela işten geliyorsun ama ağzına sıçıyorlar. sonra üstüne kötü olan yine sen oluyorsun tek yaşasan öyle mi? değil. polyana'nın arayıp da bulamadığı kardeşi olurdum
    13. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Çok yorucu yönleri olduğu gibi aslında büyük bir nimettir aileden uzakta yaşamaya başlayınca anlıyorsunuz.
    14. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Aslında ne kadar şikayet etsem de güzel yönleri var. Mesela 5 yaşındaki yeğenimin öpücükleriyle uyanmak gibi. Bir gün annem ölürse birlikte yaşayacağım bir ailem olmayacak.
    15. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      6 yıl hem başka bir şehir, hem de başka bir ülkede yalnız yaşamayı denedikten sonra ailemle yaşamaya başladım. Yani şimdilik. 1 ay olacak ama kendimi kısıtlanmış hissediyorum. İstediğim gibi giyinemiyorum, ya da giyinmek zorunda kalıyorum. İstediğim gibi mutfağa giremiyorum. İstediğim gibi yatıp kalkmıyorum, eve dönüşüm bile.. Onları çok seviyorum ancak durum böyle..
    16. 25
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Annemle babam Gönül dağı izlerken kanal değiştirip ölüme meydan okudum. Gösterilen abartılı tepki karşısında geri açtım mecbur. Altta kalır mıyım, hemen iki yaşlıyla yaşamak çok zor diyerek kötü hissetmelerini sağladım. Ama takmadılar herhalde hala dizi izliyorlar...
    17. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Hiç geçinemiyoruz birbirimizle. Kendim eve çıkayım diyorum, bu devirde tek eve çıkmak da lüks oldu.
    18. 39
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Sabahtan beri dip dibeyiz. Yaklaşık 1 saat önce odama geçtim. Ellerinde meyve tabağıyla odama gelmişler, kapıyı tıklatıp “komşu, misafirliğe geldik” diyorlar. Meyvelerini yediler hala oturuyorlar. Misafirlik adabını da bilmiyorlar…
    19. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kısası makbuldür :d
    20. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Koronadan beri birlikteyiz. Öncesinde daha çok karışıyorlardı ama şimdi de rahat değilim. Ayda 1 kez ziyaret edilmesi şehir dışında yaşanılması makbüldür
    21. 22
      +
      -entiri.verilen_downvote
      canınızı sıkmak istemem ama içinde bulunduğumuz anda (tabiri caizse) “atıp tuttuğunuz” bu durumu ilerde çok özlüyorsunuz. biraz temkinli vurun :)
      3işte aradığım tespit - kafadar 13.02.2022 01:08:33 |#4322061
    22. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir haftadan fazlası yoruyor artık. o bir hafta da özledikleri için iyi oluyorlar zaten
    23. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tatilde bile katlanılabilitesi yok gibi.
    24. 9
      +
      -entiri.verilen_downvote
      odamda 5 yıl öncesine ait bir koltuk var. kendisi lise dönemimden beri benimle. yeri geldi üzerinde ders çalıştım yeri geldi yatağım oldu yeri geldi atıştırıp keyiflendiğim alanım oldu. kendisiyle hatrı sayılır bir birlikteliğimiz var yani o yüzden atamıyorum. odam artık değiştiği için çok uyumsuz duruyormuş dışarıdan bakılınca neden artık atmıyormuşum onu. size ne kardeşim ben mutluyum onunla, seviyorum atmam. odama giren çıkan laf söylüyor at artık diye. içkim yok sigaram yok kumarım yok bi koltuk sevdam var ona da karışıyorlar.
      1Son cümle cuk tatlı (◍•ᴗ•◍)✧*。 - flamingo 13.02.2022 10:46:44 |#4322280
    25. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yaşarken beni gün aşırı evden kovuyolar. Kovdukları yerde bir üst kata amk ahhahahahus gözünü sevdiğimin köy evleri. Sabah başa alıyoz filmi sonra devam :D
    26. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Önceden pek hoşlanmazdım hatta üniversiteye gidince eve uzun zamanlar gelmediğim oluyordu ( 1 saatlik uzaklıkta farklı bi ilçede evde kalmıştım). Ama bu pandemi sürecinde birbirimize alıştık diye düşünüyorum. Ben olmazsam bu evde hiçbiri ayakta duramaz ciddiyim he. Yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarında, elleri sıcak sudan soğuk suya değmez, 2 günde bir evleri dip köşe temizlenir. Ev restorantında her an mutfakta aşçıyımdır. Her an kapım açık durur ki seslendiklerinde koşayım yanlarına.. Bi dk ya ben hayırlı evlat mıyım yoksa külkedisi mi??? Bi aydınlanma geldi bi sn dönücem.
    27. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      En sevdiğim yanı anne kahvaltısına uyanmaktır
    28. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bu pahalılıkta zaten istesek de ayrı eve çıkamayız ama ben bi nevi ev içinde ev yaratmış gibi olup odamdan yemek ve tuvalet dışında pek çıkmadığımdan varlığım yokluğum bir. Sadece yemek yerken buluşuyoruz onun dışında onlar salonda tv, ben odamda laptopla takılmaca. Hem gidersem annemi ve yemekleri özlerim. Evcil hayvan besleyemiyor olmam dışında (eve atıcak manitam olmadığı için) sorun yok.
    29. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yurt iyidir. Aile ile ayda 1 kere 2-3 gün görüşmek yeterli gelir insana fazlası olursa birbirinizi boğarsınız daha azı olursa da aranız açılır. Tecrübeyle sabit ayda 2 bilemedin 3 gün gayet ideal.
    30. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
    31. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Üniversiteyi aile yanında okuduktan sonra çalışmak için şehir dışına çıktığım zaman inanılmaz üzülmüştüm. İlk aylar sık sık eve gidip gelirdim. Sonra alıştım şartlar değişti. Şimdi gezmeye geliyorlar yanımızda otur odanda ne yapıyorsun diye söyleniyorlar. Sanırsın ev dubleks birbirimizi asla göremiyoruz djdjf Annemi babamı çok seviyorum iyi ki var benim çocuklar 💜
    32. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      19 yıldır yaptığım eylem. Bu sene son inşallah amin diyin
      0Gidince de ararsın ama hsdfhb - omers 19.02.2022 03:01:54 |#4326513
      1Ya ben gideyim de bi an önce arayayım razıyım - meo 19.02.2022 03:19:46 |#4326525
      0Sen yine de beklentini fazla yükseltme çok über şeyler olmuyor yani, tecrübeyle sabit :) - omers 19.02.2022 03:23:18 |#4326527
    33. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Depresyon sebebi.Kendimi en çok aidiyetsiz hissettiğim yer. Bazen bilerek sokaklarda , kütüphanede oyalanıyorum geç gitmek için.Fazlalık hissediyorum,aile evi insanların güvenli alanıyken benim ataklarımın sebebi ...
    34. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      KABİR AZABI.
    35. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Belli bir yaştan sonra misafir gibi olursun, büyüdüğün eve ait hissetmemeye başlarsın
      1ben tam olarak bu noktadayım, daha yarım saat önce bunu düşündüm :) - tamamdaniyeordasin 11.03.2022 13:57:47 |#4336205
      0Nick inle cevap veriyorum "tamam da niye ordasin" ajakakakla - gokyuzundenindim 11.03.2022 14:02:17 |#4336209
      0asdfgh istanbul'un ev kiraları... - tamamdaniyeordasin 11.03.2022 14:04:18 |#4336211
      butun yorumlari goster (5)
    36. 18
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (bkz: la havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim) demekle yetiniyorum sadece. Geçenlerde kız kardeşim abla bizim sayemizde dine imana geldin dedi.. İnternetin şifresini değiştireyim de gör sen dini imanı.
      2Ahahahhahaja :DDD - boktanhayat 11.03.2022 13:38:55 |#4336197
    37. 12
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Belli bir yaştan sonra insana zulüm gibi gelen durumdur. Hem artık küçük bir çocuk olmadığınız için özgürlüğünüzün kısıtlanmasına tahammül edemezsiniz hem de evdeki varlığınızın ailenize yük olduğu düşüncesi ile kendinizi yiyip bitirirsiniz. Kendinize ait bir odanız olması bile bu durumu kurtarmaz. Aklınızın bir köşesinde hep bir şekilde o evden ayrılmak vardır. Aileniz ne kadar iyi insanlar olursa olsun, o evde ne kadar mutlu olursanız olun bu iki duygu yüzünden o ev size hep dar gelecektir.
    38. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ben ailemle yaşarken bi türlü oraya ait hissedemezdim ve bu liseden beri böyleydi derken ayri eve ciktim( bu cok meşakatli bi yolculuktu) 2 yildir ayri yasiyorum ama eve gittigimde o sicaklik yok, yemek kokusu yok, cay demlemem mesela 1 bardak icin, biseye üzgünsem sataşcak kimse yok evde, derken aile evine bi ugriyim kafam dagilsin derim bu seferde o ses o karmasa o telaş yorar beni evime dönerim. Şimdi bu duruma ne derseniz diyin
    39. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Aile evinde yaşadığım zamanlarda bazen kabile hak verdiğim oluyordu ama sonra uzun sürmeden geçiyordu 😃😃
    40. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Balkonda; Ben halledemedim sigarası içmeme engel oluyor. Hava da çok soğuk bu aralar zaten, bir yandan üşütmemem için de iyi olabilir. Tam olarak böyle bir çelişki aile ile yaşamak..
    41. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yaşayınca çıkıp özgürlük istenilen , çıkınca da acilen geri dönüp o sıcak yuva hasretini dindirmek istenilendir.
    42. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Aile evindeyken kaçmak istersin dışardayken orda olmak ne menem bişeydir bu be anam
    43. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dünyayı önlerine serseniz, neden buraya sermedin diyen kişi kadınlar değil. ailelerdir
    44. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Konforlu rahatsızlık
    45. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bir şey okudum mu, izledim mi hatırlamıyorum ama diyordu ki; aile dediğin anne - baba - çocuk üçlüsünden oluşur. Eğer çocuk büyüyüp yetişkin bir birey olduysa, yallah köyüne. Çünkü gitmezse o evde genelde dengeler bozuluyor. O yüzden imkan varsa aileyle yaşamama taraftarıyım.
    46. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ben düştüm iyi kötü kurtuldum. Amma çoluğumuz var çocuğumuz var burda büsürü insanlarımızın çocukları var. Birisi buraya düşse nolur ?
      1nereye düşmüşüz, nolmuşuz hügg - gunes gibi 17.10.2023 22:35:22 |#4627883
      2kurbağa da vırrak mı dedi - hasta ruh 17.10.2023 22:49:42 |#4627896
      1üstüne bastım vırrak dedi - daglar daglar 17.10.2023 23:11:57 |#4627905